1. Çeviri iki ayrı dil ve kültür arasında, başka bir deyişle uluslararası iletişimi sağlayan bir uzmanlık alanıdır. Bu açıdan çeviri kendi içerisinde uygulama alanlarına bölünen profesyonellik isteyen ayrı ve özerk bir meslek dalı, zihinsel ve entelektüel bir etkinliktir.

2. Toplam 20 maddeden oluşan çevirmenlik mesleğinin ilkeleri ve etiği Dernek üyeleri için bağlayıcı niteliktedir. Bu maddelerin ihlali durumunda üyeler derneğe karşı sorumludur. Bu ilkeler çevirmenin mesleki tutumunu ve çevirmenin iş sahibi (çeviriye ihtiyaç duyan kişi ya da kuruluş) ya da işi verenle (iş sahibi ya da çeviriyi çevirmene ileten kişi ya da kuruluş) arasındaki karşılıklı yükümlülükleri düzenler. Metnin devamında ilgili yerlerde ‘iş sahibi’ ve ‘işi veren’, ‘işveren’ olarak geçecektir.

3. Çevirmen yaptığı çevirinin dilini ve çevirinin konusunu bilmekle ya da bu konuda araştırma yaparak kaynak metne anlamca uygun işlevsel bir çeviri metni oluşturmakla yükümlüdür. Çevirmen işleyen bir çeviri için orijinal metnin amacına, içeriğine ve üslubuna uygun ve ayrıca iş sahibinin ihtiyacına veya taleplerine cevap veren bir çeviri gerçekleştirmekle yükümlüdür. Üstlendiği işin gerektirdiği dil ve konu bilgisine sahip olmadığı halde sahipmiş gibi beyanda bulunamaz.

4. Çevirisinde, ihtiyaç sahibinin koşullarını dikkate alarak yanlış veya yetersiz anlamaları önlemek, çevirmenin sorumlulukları içindedir. Gerektiğinde işvereni, olası yanlış anlamalara karşı ve çözüm bulunamadığı durumlar hakkında bilgilendirir . Işveren de bu konuda eşgüdümlü davranmak, çevirmenin çeviriyle ilgili sorularını yanıtlamakla ve çevirmene çeviri için gerekli bilgileri vermekle yükümlüdür. Bu durumda çevirmen ve işveren, doğru ve yeterli anlaşmayı sağlamak için karşılıklı olarak birbirlerini çevirinin biçimi ve sorunları hakkında bilgilendirmek ve gerekli açıklamaları yapmakla yükümlüdürler.

5. Çevirmen çeviriyi aldığı andan itibaren işverenle taahhütleri yerine getireceğine dair yazılı ya da sözlü bir anlaşma yapabilir. Ancak bu tür anlaşmalar olmadığı durumlarda da çevirmen ve işveren çeviriden dolayı oluşan yükümlülükleri karşılıklı olarak dikkate almalıdırlar.

6. Çeviri ücreti yazılı ya da sözlü anlaşmada kararlaştırılan, çevirinin niteliğine ve genel kabule uygun olan bir miktar üzerinden belirtilen tarihte belirtilen miktar üzerinden çevirmene ödenir. Sözlü ya da yazılı anlaşmayı yerine getirmeyen işvereni çevirmen hakem kuruluna bildirebilir, hakem kurulu duruma göre gerekli müdahalede bulunmakla yetkilidir.

7. Çevirmen ve işveren arasında yapılacak olan anlaşmada, işin teslim süresi ya da tarihi, nitelik düzeyi, ihtiyaç biçimi, teslim biçimi, ödeme koşulları, telif hakları gibi hususlar belirlenir. Durumdaki olası değişiklikleri her iki taraf da gecikmeden karşı tarafa bildirmekle yükümlüdür.

8. Çeviri, yapılan sözlü ya da yazılı akitte öngörülen zamanda ve nitelikte teslim edilmelidir. Elde olmayan nedenlerden ötürü çeviri geri verilmek zorunda kalınırsa ya da zamanında teslim edilemeyecekse çevirmen işverenin mağdur olmaması için bu durumu en kısa zamanda işverene bildirmekle yükümlüdür.

9. Çevirmen kendi uzmanlık alanına girmeyen işlerde veya işlerin acil olarak istenmesi durumunda (örneğin organizasyon gerektiren durumlarda) çevirinin tesliminde doğacak aksaklıkları işverene bildirir. Böyle durumlarda çevirinin yeterliliği ve uygunluğu bu özel koşullara göre değerlendirilir.

10. İşveren anlaşma öncesi çevirmenden örnek çeviri isteyebilir. Teslim edilecek işin yeterliliği için örnek çeviri ölçüt oluşturur. Örnek çeviri de ücrete tabiidir. Örnek çeviri boyutunun makul olması esastır. Ücretlendirme durumu karşılıklı anlaşmayla tespit edilir. Örnek çeviriyi denetleyecek kişinin kesinlikle çeviri konusunda yetkin olması gerekmektedir, bu kimse çevirmenle koordineli çalışacağını taahhüt eder.

11. Ücret, çeviri dili, metin türü, işin acilliği ve çevirmenin çeviri sürecinde verdiği hizmete göre değişiklik gösterebilir. Türkiye’de yaygın uygulamalardan yola çıkarak bir sayfanın 1000 vuruş olarak tespit edilmesi önerilir. Çevirmen aldığı işle ilgili masraflarını (kırtasiye, disket, fotokopi, renkli fotokopi, posta ücreti, kurye gibi sair masraflar) piyasa koşullarına uygun oranda ayrıca talep etme hakkına sahiptir.

12. Banttan çeviri, film çevirisi, sözlü çeviri ve benzeri çeviri türleri için de çevirmenin haklarının gözetilmesi esas alınır. Banttan çeviride gerekli olan dinleme süresi ya da bandın yazıya dökülme süresi de ayrıca ücrete tabiidir. Bu alanlarda derneğin tavsiyeleri esas alınır.

13. Kitap olarak yayımlanacak metinlerde, işveren elde olmayan nedenler dışında yapıtı taahhüt ettiği tarihte yayımlatmakla yükümlüdür. Yayıncı bu anlamda çevirmenin telif haklarını gözetmek ve anlaşma uyarınca basılan kitap sayısı oranında çevirmenin hizmetini ücretlendirmek durumundadır. Çevirmen ile işveren arasında bu konudaki sözlü ya da yazılı anlaşmaların ihlali durumunda başvuru üzerine hakem kurulu gerekli önlemleri alabilir.

14. Çevirmen, güveni suiistimal edecek şekilde tahrifatlı ve yetersiz çeviri yapması durumunda sözlü ya da yazılı akde aykırı davranmış sayılır. Bu tür durumlar tarafların başvurusu üzerine derneğin hakem kurulunca incelenerek mesleki yaptırımlar uygulanabilir.

15. Çevirmen çevirdiği metindeki gizli olduğu belirtilen bilgileri üçüncü şahıslara duyuramaz, bu bilgileri saklamakla yükümlüdür.

16. Çevirmen, görevini yerine getirirken, haksız ve hileli rekabete girmeyecektir. Bu anlamda fiyat kırma ya da meslektaşlarını karalama gibi davranışlarda bulunamaz.

17. Yetersiz ya da yanlış çeviri, haksız rekabet gibi konularla ilgilenen hakem kurulu mesleğin saygın ve deneyimli kişilerinden, akademisyenlerden ve hukukçulardan oluşur. Görüşülecek konuya bağlı olarak konuyla ilgili uzmanlar kurula katılır.

18. Çevirmenler, çevirmenlik mesleğinin özerk bir meslek olduğunun ve uzmanlık gerektirdiğinin bilincinde olmalı ve bu durumu davranışlarına da yansıtmalıdırlar.

19. Dernek üyeleri derneğin tanıtılması ve çevirmenlik mesleğinin bir uzmanlık alanı olarak kabul görmesi ve çeviri işlerinin işlevsel yapılması için gerekli girişimlerde bulunurlar ve bu konuda gerekli dayanışmayı sağlamayı ve derneğin menfaatlerini gözetmeyi taahhüt ederler.

20. Dernek üyeleri derneğin adını doğrudan kendi amaçları ve menfaatleri doğrultusunda kötüye kullanamaz.